Ulu önder “Atatürk’ün” ölüm yıldönümünde,

Anlamlı bir “pankart” açıldı, taraftardan “alkış” aldı,

Ancak yazım hatası da “1881-193?” hemen fark edildi,

1881-193 ya da “1881-“ olarak yazılsa daha iyi olurdu,

Bazen gidişatınızla ilgili “karar vermek” zorunda kalırsınız,

Ve o karar artık “kaderiniz” olur,

Bandırma maçı da “gidişatımız” açısından kader maçlarından biri idi,

Puan tablosu “özlemle” 3 puanla “kavuşmayı” bekliyordu,

Hesapların tümü “galibiyet” üzerine yapılmıştı…

*****

Maddi destek” için kaynak arayışları yapılıyordu

Hafta içi takımın “dirilişi” için kampanya başlamıştı,

Kampanya sloganı: “Hedef 46.000 forma” idi,

Küçük ve orta” ölçekli esnafların yanı sıra,

Eski futbolculardan “Rizeli” olanlar bile karınca kararınca destek oldular,

Ama gözler şehrin “simgesi, temel taşı” olan şirketlerinde idi,

Henüz “ses” ya da “görüntü” yok idi,

Destek” verirler ise ne ala, fakat vermiyorlarsa da,

Takkeyi” öne koyup düşünmek gerekiyor,

Acaba Neden”!!!

*****

Bandırma’ ya bu saha “uğursuz”, Maraşspor ise “ters” geliyor,

Lider olarak bile geldiklerinde “mağlup” olup gittiler,

Batuhan” ile öne geçtiler, “Cerem” durumu eşitledi 1:1

Ancak Batuhan’ın golü ile “ilk devre skoru” belli oldu 1:2

Takımımız ilk defa bu kadar “dengeli, basit ve iyi” oynuyordu,

İlk devre “güven” verdi, skora rağmen taraftarın “beğenisini” aldı,

İkinci devrenin başında Batuhan “hat-trick” yapınca,

Umutsuzluk” ve “hayal kırıklığı” bir anda zirve yaptı,

Sahaya derin bir “ölüm sessizliği” çöktü, 1:3

*****

O sessizliği hakemin “penaltı” düdüğü ve “kırmızı kartı” bozdu,

Oyuna yeni giren Haluk “sorumluluğu” aldı,

Hem penaltıyı hem de az sonra “golünü” attı, 3:3

Eski takımına “üç” dakikada “2 gol” le intikam paketi yaptırdı,

Stada “mutluluk” ve “umut” çiçekleri saçtı,

Ancak geri kalan dakikalarda “sonuç değişmedi”,

Zaman çabuk aktı, hakem ise “son” düdüğü çaldı… 3:3

*****

Hani bir süre gündemde kalan “klişe” bir söz vardı,

Bir şeyler oldu ama “ne oldu” anlayamadık,

Durumun özeti aynen bu,

Puan mı “aldık”, puan mı “kaybettik”,

Sevindik mi, üzüldük mü” belli değil, anlayamadık,

Takım “benzer” golleri yeme hastalığından kurtulamıyor,

Yoksa yan topları kurutmak için bir “antibiyotik” mi gerekiyor,

Bu durum gittikçe “ince hastalığa” dönüşüyor,

Ya “ciddi tehlike” ya da “gol” oluyor,

Haluk’un oyuna girmesi ne kadar “doğru” bir karar ise

Emre Kasal’ ın oyundan alınması o kadar “saçma” bir karardı,

Mantığı” ne idi? O dakikada “ne gerek” vardı o değişikliğe…

*****

Grupta “küme düşenler”, “beyaz bayrak” sallayanlar belli oldu,

İlk ikisi Karabük ve Niğde, üçüncü aranıyor,

Elâzığ, Eyüp ve Uşak ise ben “güçlü” adayım diye bağırıyor,

Haftaya “telafi maçı” var, Niğde Anadolu spor,

Bu maçı alarak “üst” sıralara tutunmalıyız,

Geleceğimize nefes” açmalıyız,

Yoksa “Lig mutfağında”,

Bandıra bandıra” yemenin yerine,

Puanların ve maçın ne “tadı” kalır, ne de “tuzu” …

*****