Çeşitli nedenlerle yıllardır kavuşamadığı aşkıyla 3 Mayıs'ta nikah kıyarak düğün için asker yolu gözlemeye başlayan genç kadın, iş görüşmesi için çıktığı yoldan bir daha dönmedi. Selim Teke,  yaptığı açıklamada, eşiyle 17 yaşında lisede okurken ortak arkadaşları aracılığıyla tanıştıklarını ve birbirlerini çok sevdiklerini söyledi. Kendisinin de o dönem Şanlıurfa'da üniversitede eğitim gördüğünü belirten Teke, 5 yıldır evlenmek istemelerine rağmen her seferinde önlerine bir engel çıktığını anlattı. Eşinin hayat dolu, cıvıl cıvıl bir insan olduğunu belirten Teke, "Tanıştıktan sonra maddi durumları iyi olmadığı için hemen evlenmek istemedi. Hemşirelik okuyordu. Son sınıfını Gaziantep'te okurken babasını kaybetti. Babasını kaybedince durum daha da zorlaştı. Ben de elimden geldiğince destek oldum. Babası rahmetli olmasaydı gidip isteyecektik." diye konuştu.

Teke, eşinin babasını kaybettikten sonra uzun zaman toparlanamadığını ifade ederek, şöyle konuştu: "Babası ölünce ailesinin geçimini üstlendi. Evleri miras malıydı onu almak için çalıştı, çabaladı. O süreçte de 'nişanı yapsak düğünü yapamayız' dedi. Tüm bu engelleri aştık derken benim askerlik durumum çıktı. 'Askere git gel. Önümüzde engel kalmasın. Çocuğumuz olursa zorlanmayız. Düğünü yapmadan git gel, 6 ay zaten' dedi. 3 Mayıs'ta resmi nikahımızı kıymıştık. 3 Kasım'da da düğünümüz olacaktı. Her şeyi halletmiştik. Bir mobilyamız kalmıştı. Askerliğimin bitmesine de 3 ay kalmıştı.

"O AN KENDİMDEN GEÇMİŞİM"

Eşinin kazanın olduğu gün Kahramanmaraş'a iş görüşmesine gittiğini dile getiren Teke, şöyle devam etti: "Onu aradığımda yola çıkıyordu. Benim de nöbetim var, iki saat sonra seni tekrar ararım dedim. Aradım ama bir türlü ulaşamadım. Babama, kız kardeşime sordum. Telefonunu son aramamda bir uzman çavuş açtı. Kaza yaptığını söyledi. Sonra öldüğünü öğrendim. Ben o an kendimden geçmişim. Komutanlarımdan, Türk Silahlı Kuvvetlerinden Allah razı osun. Bu süreçte bana çok yardımcı oldular. "Teke, yıllarca eşiyle kavuşacakları günün hayaliyle yaşadıklarını ancak elim bir kazanın kendilerini sonsuda dek ayırdığını sözlerine ekledi. Ayten Teke"nin annesi Necla Öztürk ise kızının çok neşeli, mutlu biri olduğunu anlattı.

"DÜNYAM BAŞIMA YIKILDI"

Kızının hemşire olduğunu ve genç yaşına rağmen hem ailenin hem de hayatın bütün yükü sırtlandığını kaydederek, şöyle konuştu: "Yokluklar içinde büyütmüştüm. Olay günü nöbetten gelmişti. İş görüşmesi için Kahramanmaraş'a gidiyordu. Giderken kendisini öpmemi istedi. Ben de hayırdır dedim. İki yüzünden öptüm. Daha sonra konuştuğumda yola çıkmak üzere olduklarını söyledi. Bir daha ulaşamadım. Şarjı bitmiştir dedim. Giderken benden kızartma yemeği istemişti. Onu yapıyordum. Herkes öldüğünü duymuş. Bana yaralı, yoğun bakımda dediler. Dünyam başıma yıkıldı. Biricik kızımı kaybettim.

"Kahramanmaraş'ın merkez Dulkadiroğlu ilçesine bağlı Çınarlı Mahallesi'nde Sebahattin Ö. yönetimindeki 46 K 0311 plakalı minibüs, Erdoğan B. idaresindeki 46 HD 316 plakalı beton blok yüklü tıra çarpmış, kazada 2 kişi ölmüş, 12 kişi yaralanmıştı.

AA

Editör: Mahmut Beyaz