Sivricehüyük Mahallesi'ne kurulması planan Çadırkent'e karşı çıkan ve yaklaşık 5 gündür alanda çadır kurup nöbet tutan bölge sakinleri, bu sabah jandarma ekiplerinin müdahalesiyle alandan uzaklaştırıldı. İş makineleri ise Çadırkent için çalışmalara başladı.
Suriye'de devam eden iç savaş nedeniyle ülkelerini zorunlu olarak terk etmek zorunda kalan Suriyeli Sığınmacılar 4 yıldan beri Küçük Sanayi Sitesi'nde bulunan Çadırkent'te yaşamlarını devam ettiriyorlardı. Ancak yeni bir bölgeye Çadırkent'e ihtiyaç duyulması nedeniyle Kahramanmaraş şehir merkezine 20 kilometre uzaklaktıkta bulunan Sivricehüyük Mahallesi'ne yeni bir Çadırkent kurulması planlandı. Bunun üzerine bölge halkı hem ekonomik, hem güvenlik hem de mahallede huzurun kaçacağını söyleyerek bölgede olası bir Çadırkentin kurulmasına karşı çıktılar. Konteyner kent kurulacak alanda yaklaşık 5 günden beri çadır kurup nöbet tutan mahalle sakinlerine Cumhuriyet Halk Partisi Kahramanmaraş İl Teşkilatı ve milletvekilleri de destek vermişti. Dün sabah itibariyle bölgeye jandarma ve polis ekiplerinin sevk edilmesi üzerine bölge halkının kurduğu çadırı kaldırdı ve iş makineleri Çadırkent için çalışmalarına başladı. Bunun üzerine bölgeye CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi, CHP Hatay Milletvekili Birol Ertem ve CHP Parti Meclis Üyesi Ali Öztunç, CHP Kahramanmaraş İl Teşkilatı, CHP Gaziantep İl Başkanı Hayri Sucu geldi.
'BURASI UYGUN YER DEĞİL'
CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi, yeni bir Çadırkentin kurulması için burasının uyguın bir yer olmadığını ifade ederek, şunları kaydetti: "Biz baştan beri Suriye politikasında şunu söylüyoruz. Orada bir yangın var ve o yangına su dökmeyin diyoruz. Buraya kimi getireceklerini biz bilmiyoruz. Sınırdan kimin geçtiğini bilmiyoruz. Sınır geçişine kimlere izin verdiklerine hiç bilmiyoruz. İŞİD'ci mi? Çete mi? Katil mi? Terörsit mi? Bilmiyoruz. Sınır güvenliğimiz yok. Kimlik kontorülü yapılmıyor. Yarın buradaki köylülerin dibine buraya bir yer kuracaklar, kimi getirdiklerini bilmeyeceğiz. Canlı bombamı getirecekler buraya bunlar yarın köylerimizi rahatsız edecekler. Bizde hemen dibimizde kim olduğunu bilmediğimiz komşularımızdan rahatsız olacağız ve evlerimizde uyuyamayacağız. Burası bunun yapılması için uygun yer değildir. Bu ugulamadan bir an önce vazgeçilmeli. Eger gerçekten yoksul halkı getirecekseniz, can güvenliğini saylayacaksanız, hem getirdiğiniz yerin hemde getirdiklerinin can güvenliği sağlanacak. Daha uygun bir yer seçin ve doğru düzgün bir insani koşularda bu yoksul halka bakın, bizim itirazımız yok. Ama burada yaşayan köylerin can güvenliğinden endişe duyacağız. Öncelikle yetkililer bu uygulamadan vazgeçsin. Bakıyorum şimdi dağ taş her taraf asker polis dolu harp mı oldu. Savaş hukumu uyguluyorlar. Biz bu ülkenin vatandaşıyız, can güvenliğimizi istiyoruz, hakımızı isiyoruz. Bu işletmenin izini dahi yoktur. Ama biz bu halkın her zaman yanındayız" ifadelerini kullandı.
'MECLİSTE GÜNDEME GETİRECEĞİZ'
CHP Hatay Milletvekili Birol Ertem ise bu durumun çok üzücü olduğunu ve bu konuyu mecliste gündeme getireceklerini söyledi. Ertem, "Sizlerin yaşadığı sorunların daha fazlasını biz kendi memleketim olan Hatay'da yaşıyoruz. Ama o bölgede hakikatten Valimiz bu konuda çok duyarlı. Bizim orada bir çok kampımız var ve kurulurken kampların kendi bölgemizdeki köylerin muhtarları ve vatandaşlarla görüştüp, düşüncelerini aldık ve onaylarını aldıktan sonra o kamp yerlerini kurduk. Ama burada görüyorum ki bu bölgede yaşayan vatandaşların ve muhtarların görüşleri alınmamış ve görüşü alınmadığı gibi devlet o sıcak yüzünüde göstermemiş. Burada bu çok üzücü bir durum biz kendi memlketimizde, kendi ülkemizde yabancı mulalemesi görüyoruz. Yanı başımızdaki savaşa karşı çok üzügünüz. Cumhuriyet Halk Partisi olarak o savaşın bir an önce bitip, oradan kaçıp gelen masum insanların kendi memleketlerine gitmelerini istiyoruz. Savaştan kaçıp gelen masum insanların yanında masum olamayan insanlarda geliyor. Buda güvenlik tehlikesi oluştuyor. Sizlerin şuan içersinde bulunduğu durum gerçekten üzücü bir durum. Biz burada bunun takipçisi olacağız ve bunu mecliste gündeme getireceğiz" dedi.
'BU KARARDAN VAZGEÇİN'
Sivricehüyük Mahalle sakinlerine destek vermek için bölgeye gelen CHP Parti Meclis üyesi Ali Öztunç, bölgeye destek vermek için geldiklerini söyleyerek, yetkililere bu karadan vazgeçmeleri çağrısında bulundu. Öztunç, "Buraya bu mücadeleye destek vermeye, omuz vermeye geldik. Sabah 5 buçukta çadırdaki 15 kişiye 500 asker ve polisle müdahale yanlıştır. 15 kişiye karşı 500 kişi olur mu? Arkadaşlar vicdan yokmu burası toplumun belli bir kesimin yaşadığı bir alandır. Bu köylerde yaşayan insanların kimliği biliniyor, bu bölgeye Suriyelileri getirip koymak, el bombası koymakla eş değerdir. Biz Suriyeli vatandaşlara karşı değiliz. Onlar savaş mağduru, onlar yaşam savaşı veriyorlar. Onlarda insan ve ciddi sıkıntıları var. Onlara sahip çıkmak gerekiyor. Onların yaşamlarını sürdürmesi için elimizden geleni yapmamız gerekiyor, ama onların yeri burası değil. Kahramanmaraş'ın insanları çok acı çektiler. Kahramanmaraş katliamı halen hafızamızda ve yüreğimizdedir. Halen o korkuyu yaşıyoruz. Üzerimizden bu korkuyu atmış değiliz. Durum böyleyken burada bir kutuplaşma yaratmak ikinci bir Maraş Katliamına kapı açmaktır. Bu kararınızdan vazgeçin diyoruz, yanlış bir karar içersindesiniz. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak sizlerin yanındayız. Biz bu direnişte varız, var olamaya devam edeceğiz. Dünde bugünde yarında milletvekillerimizle buradayız asla bu toplum sahipsiz değildir. Buradan yetkililere sesleniyorum. Bu karardan vazgeçin" şeklinde konuştu.
'BU BİR TOPLUMSAL SORUNDUR'
CHP Kahramanmaraş İl Başkanı Esat Şengül ise buranın siyaset üstü bir direniş olduğunu ifade ederek, bu sorunun toplumsal bir sorun olduğunu söyledi. Şengül, sözlerinin devamında şunları kaydetti: "Burası siyaset üstü bir direniş olması gerek diye düşünüyorum. Bugün Ticaret Sanayi Odası, Esnaf ve Sanatkarlar Odası ve buna benzer bir çok odaların derneklerin temsilcileri bu direnişe destek vermesi lazım. Benim bir haberi yoktu anlayışı ile olmaz. Haberiniz var. Aylardır buraya bu çadır kentin kurulacağı söyleniyordu ve gündemdeydi. Meclise taşınmıştı. Bunlarla sadece bu iş sadece Cumhuriyet Halk Partisin sorunu değil, bu bir toplumsal sorundur. Bir yandan mületicilere sahiplik yapmak gerekirken diğer yandan kendi halkını koruma anlayşı içersinde olan siyasilerin sorumluk duyması gerekli." Haber: Emre Akkış
