Olay, 8 Temmuz'da Elbistan'ın Söğütlü Mahallesi'nde meydana geldi. Müberra Kuzdan, Gaziantep'te görev yapan eşi Gökhan Kuzdan ile katıldığı düğün sonrası otomobilin içinde kucağında o zaman 3 aylık olan Asena ile otururken, eşinin tabancasından çıkan kurşunun başına isabet etmesiyle ağır yaralandı. Götürüldüğü Elbistan Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alınan Müberra Kuzdan, 15 Temmuz'da beyin ölümü gerçekleşerek hayatını kaybederken, ailesi tarafından bağışlanan organları ile 5 kişiye umut oldu. Jandarmadaki sorgusunda 'Kazara oldu' diyen Gökhan Kuzdan ise tutuklanarak cezaevine konuldu. Tutuklanan ve ifadesinde otomobilin üzerine koymak istediği tabancasının kazara ateş aldığını söyleyen Kuzdan'ın yüzünde atış artığı tespit edilmesi üzerine hakkında 'Eşe karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açıldı. Cumhuriyet savcısı, Elbistan Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianamesinde, "Normal şartlarda tabanca ile atışta yüzde atış artığı bulunmasının beklenmediği nazara alındığında sanığın aracın içine eğilerek veya hedef almak maksadıyla silahı yüzüne yaklaştırarak atış yaptığı anlaşılmaktadır" dedi.

DAHA ÖNCE DE YARALAMAKTAN CEZA ALMIŞ!

Olayla ilgili başlatılan soruşturma sonunda Gökhan Kuzdan hakkında 'Eşe karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle iddianame hazırlandı. Elbistan Ağır Ceza Mahkemesi'nde kabul edilen iddianamede yer alan tanıkların ifadeleri ile kriminal inceleme sonuçları dikkat çekti. Tanıkların ifadeleri ve genç kadının adli makam kayıtlarına giren şikayetine göre Müberra Kuzdan, evliliği boyunca sürekli şiddet gördü. 2017'de Müberra Kuzdan'ın şikayeti üzerine Gökhan Kuzdan, yargılandığı Gaziantep 12'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nce basit yaralama suçundan suçlu bulunarak ceza aldı.

“KIZIM ŞİDDET GÖRDÜĞÜNÜ ANLATTI”

Müberra'nın annesi Vildan Gürsanlı, savcılıkta verdiği ifadesinde damadının kızına sürekli şiddet uyguladığını, bu nedenle 2017 yılında boşanma davası açtığını ancak Gökhan Kuzdan'ın özür dileyip bir daha olmayacağını söylemesi üzerine geri döndüğünü söyledi. Ancak şiddetin devam etiğini belirten anne Gürsanlı, şöyle devam etti: "Kızım daha sonra şiddet gördüğünü anlattı. Hatta bir keresinde Gökhan'ın silah çektiğini, kayınbabasının araya girip Gökhan'I sakinleştirdiğini, kendisinin de çocuklarını düşünüp, kayınbabasının da araya girmesi nedeniyle şikayetçi olmadığını söyledi. Olay günü de kızım düğündeyken beri arayarak eve bıraktıkları çocuğu almak için geç de olsa  gelip alacağını söyledi. Bu sırada Gökhan, 'Sen nereye gidiyorsun, ben gidip alırım sen gitmeyeceksin' diyerek telefonu kapattı. Yarım saat sonra tekrar aradım ama Gökhan telefonu açmadı" dedi.

“YÜZÜNDE VE BOYNUNDA MORLUKLAR VARDI”

Tanıklardan Fatma Yıldız ise 2017'de bir sınav için gittiği Gaziantep'te kuzeni olan Müberra Kuzdan'ı ziyaret ettiğini belirterek, "Eve gittiğimde Müberra'nın kolunun altında yoğun morluklar vardı. Ben Afşin'e döndükten 10 gün sonra Müberra da boşanmak amacıyla Afşin'e annesinin evine döndüğünde ise yüzünde ve boynunda morluklar vardı. Müberra, bunların eşi Gökhan tarafından yapıldığını söyledi. Müberra daha sonra bir gelirinin ve işinin olmaması, 3 çocuğuyla bir yere sığınamayacağını düşünerek araya aile büyükleri girince evine döndü. Daha sonraki telefon görüşmelerimiz ve yazışmalarımızda da gördüğü şiddet nedeniyle 'Keşke evlenmeseydim' demişti" diye ifade verdi.

“SİLAHI ARACIN ÜSTÜNE KOYMAK İSTERKEN ATEŞ ALDI”

Gökhan Kuzdan ise hem jandarma hem de savcılıkta ifadelerinde olayın kazara olduğunu söyledi. Kuzdan, jandarmadaki ifadesinde olay günü eşiyle ilk önce Söğütlü Mahallesi'ndeki kuzeninin, sonra da Elbistan ilçe merkezindeki diğer kuzeninin düğününe katıldığını söyledi. Daha sonra tekrar Söğütlü'ye döndüklerini belirten Kuzdan, "Bu sırada eşim ve çocuklarım arabada kaldı ben ise iş görüşmek için Üzeyir Bostan ve Nuri Bostan'ın yanına gittim. Daha sonra acın yanına dönüp aracın sağ kapısını açtım. Silahımı aracın üstüne koymak için belimden çıkardığım esnada silahım ateş aldı ve eşim yaralandı" dedi.

Kuzdan, savcılıktaki ifadesinde ise, "Halay çektiğim sırada silah belimi rahatsız edince pantolonumu düzeltmek amacıyla silahımı aracın üzerine koyduğum sırada olay gerçekleşti" dedi.

“GÖKHAN’IN EŞİNİ VURDUĞUNU SÖYLEDİLER”

Olay gününe dair ifade veren tanıklardan Söğütlü Mahallesi Muhtarı Mustafa Uğur, olay yerine sonradan gittiğini belirterek, "Olay yerine geldiğimde orada bulunanlar Gökhan Kuzdan'ın eşini vurduğunu söyledi. Kalabalıkta bunu kimlerin söylediğini bilmiyorum. Gökhan Kuzdan o arada beyaz bir araçtan inip 'Vurdum, vurdum' dedi" diye konuştu.

YÜZÜNDE ATIŞ ARTIĞI TESPİT EDİLDİ

Soruşturma devam ederken dosyaya otopsi sonucu ile jandarma kriminal laboratuarınca hazırlanan rapor da girdi. Otopsi raporunda Müberra Kuzdan'ın sağ kulak arkasına isabet eden mermi nedeniyle hayatını kaybettiği belirtildi. Kriminal raporunda ise Gökhan Kuzdan'ın her iki elinde ve yüzünde atış artıkları bulunduğu kaydedildi. Cumhuriyet savcısı, soruşturma sonunda hazırladığı iddianamede Gökhan Kuzdan'ın eşi Müberra Kuzdan'ı kasten öldürdüğünü değerlendirerek ağırlaştırılmış müebbet hapsini istedi. Savcı, Gökhan Kuzdan'ın jandarmadaki ifadesinde halaydan bahsetmeyip savcılık sorgusunda halay çektiği sırada silahın kendisini rahatsız ettiğini söylemesini de çelişkili buldu.

“MÜBERRA'YA DOĞRU EĞİLİP HEDEF ALARAK ATIŞ YAPTIĞI ANLALIŞMIŞTIR”

Cumhuriyet Savcısı, iddianamesinde Gökhan Kuzdan'ın hem asker olmasına, hem yüzünde atış artığının tespit edilmesine hem de namluda merminin bulunmasına dikkat çekerek şunları kaydetti:

"Şüphelinin Elbistan ve Afşin ilçesinde husumet içerisinde olduğu kimsenin olmadığı gerek kendi ve gerekse ailesinin beyanları ile sabittir. Bu durumda şüphelinin silahını namlusuna mermi verilmiş şekilde taşıması için sebep bulunmamaktadır. Aracına binip düğün alanından Afşin ilçesine dönmek isteyen şüphelinin aracı süreceği için sürücü koltuğunun bulunduğu sol ön kapı yerine eşi olan maktulün oturduğu sağ ön kapıyı açıp silahını buradan aracın üstüne koymak istemesinin hayatın olağan akışına uygun bir yanı yoktur. Her marka ve model tabancanın tetik mekanizmasının 2,5-3 kilogram kuvvet uygulanmadan ateş almayacağı tartışmasız bir gerçektir. Kendisi asker olup, silah kullanmak konusunda özel eğitim alan şüphelinin silahı belinden çıkarırken tetik kısmına dokunulmayacak kadar silah kullanmak da mahir olması, şüphelinin sağ ve sol eli ile yüz kısmından alınan svaplardan atış artığı çıktığı, normal şartlarda tabanca ile atışta yüzde atış artığı bulunmasının beklenmediği nazara alındığında sanığın aracın içine eğilerek veya hedef almak maksadıyla silahı yüzüne yaklaştırarak atış yaptığı anlaşılmaktadır. Şüphelinin boyu, kullandığı aracın yüksekliği itibari ile şüpheli araç içerisinde bulunan maktül Müberra'ya doğru eğilip hedef olarak atış yaptığı, Müberra'nın sağ kulak arkasından isabet aldığı nazara alındığında, kucağında çocukla araçtan çıkmadığı için başını sürücü koltuğuna doğru çevirdiği ve bu suretle sağ kulak arkasından yara aldığı, araçta hareketsiz oturan başına bir başka tarafa çevirmeyen bir kişinin sağ kulak arkasından isabet almasını da mümkün olmayacağı, ayrıca tanık beyanlarından şüphelinin olaydan sonra 'Yeter artık senin yaptığın', 'Vurdum' şeklinde beyanda bulunmuş olduğunun anlaşılması, kolluk ve cumhuriyet savcısı huzurundaki çelişkili beyanları, eşine yönelik şiddete meyilli kişiliği birlikte değerlendirildiğinde şüphelinin suç tarihinde maktül ile aralarında yaşanan sebebi anlaşılamayan tartışma nedeniyle sahibi bulunduğu ruhsatlı silahı ile maktülün araçta bulunduğu sırada onun bulunduğu sağ ön kapıyı açarak yakın mesafeden öldürmeye elverişli kafa bölgesine bir el ateş etmek suretiyle eşi olan Müberra Kuzdan'ı kasten öldürmek suçunu işlediği anlaşılmıştır."

“KRAVAT TAKTI DİYE O CANİYE İYİ HAL İNDİRİMİ YAPILMASIN”

Müberra Kuzdan'ın babası Mevlüt Gürsanlı, kızının ölümünün kazayla olmadığını belirtirken, kadın örgütlerinden de destek istedi. Kızından emanet kalan 7 aylık Asena, 2 yaşındaki Ahmet ve 4 yaşındaki Aylin ile avunduğunu belirten Gürsanlı, "Kızıma sürekli şiddet uyguluyordu ve hatta zaman zaman silah da çekermiş. Cani adam en sonunda kızımı katletti. Bir çocuğu kucağında, diğer çocuğu arka koltuktayken, çocuklarının gözleri önünde hiç acımadan kafasına sıktı. Şimdide ceza almamak için 'Kazara oldu' diyor. Adalet Bakanımız başta olmak üzere devlet büyüklerimizden destek bekliyoruz. Kızımın katilinin en ağır cezayı almasını istiyorum. Takım elbise giydi, kravat taktı, duruşmada uslu durdu diye o caniye iyi hal indirimi yapılmasın. Caninin katlettiği kızımdan bana kalan 3 torunumu da evlatlarım olarak yetiştireceğim" diye konuştu.

BAKANLIK DAVAYA MÜDAHİL OLDU

Öte yandan olayın meydana geldiği ilk günden bu yana gelişmeleri yakından takip eden Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, dava sürecinde de yer alacak. Bakanlık, ilk duruşması 19 Aralık Perşembe günü Elbistan Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek olan davaya müdahil oldu.

(Haber: Ahmet Güneçıkan)

Editör: Mahmut Beyaz