Bir arkadaşım yarı ciddi, yarı esprili soruyor;

--Yahu şu düşünce özgürlüğü kısmını ben bir türlü kavrayamadım. Beynimdeki düşünceden kimsenin haberi olmuyor, zaten düşünüyorum. Öyleyse neden suç olsun ki!

-Nasıl yani?

-Yani şimdi ben, şu karşıdakine bir tane vurmayı düşünsem suç değil,

-Evet.

-Ona bir tane geçirmeyi düşünmek suç değil, Ona bir tane geçirmek istediğimi söylesem suç değil, ama ona bir tane geçirsem suç. Yani düşünmek suç değil, açıklamak suç değil ama vurmak suç öylemi!

Bazen düşünce özgürlüğü, kendi içinde karmaşık bir kavram. Elbette her düşünce yada bu düşünceyi ifade etme şekli de sınırsız değil. Olmamalı.

Hele siz gidin demokrasinin insan haklarının beşiği İngiltere de “Yaşasın El-Kaide” “Yaşasın İşid” diye bir bağırın bakalım. Düşünce ve ifade özgürlüğünün sınırlarını acı bir şekilde tecrübe etmiş olursunuz.

Sahi bizim ülkemizde peki, insanlar yıllardan beri sokak ortasında PKK diye, APO diye neden slogan attılar? Bizim ülkemizde yıllardan beri neden radyo, televizyon ve yazılı basının terör örgütünün sözcüsü, resmi yayın organları gibi faaliyet göstermelerine izin verdiler?Bizim ülkemizde alenen terör örgütünün siyasi uzantısı gibi faaliyet gösteren, bunu saklama gereği bile duymayan bir siyasi uzantının varlığına neden izin verildi? Demokrasi için mi? İnsan hakları için mi? İfade özgürlüğü için mi? Düşünce özgürlüğü için mi?

Tamam da biz demokrasi nedir bilmezdik. Yüzyıllardır padişahlıkla yönetilirdik. Onlardan, batıdan öğrendik demokrasiyi, ifade özgürlüğünü. Onlar tehdit kendi varlıklarına yöneldiği zaman tüm bu kavramları askıya alırken, biz neden sinemize çektik. Her gün şehirlerimize al bayrağa sarılmış şehitlerimiz gelirken neden biz bu kadar demokrat! olduk. Avrupa’nın, Amerika’nın bırakın bir terör örgütünün kendi meclislerinde siyasi parti kurmalarını, İşid gibi, el kaide gibi terör örgütlerine sempati duyanları dahi linç ederken, bizim teröristlere karşı orantılı güç kullanmamızı, siyasi mücadele alanı açmamızı istemeleri… Yok kesin bizimle dalga geçiyorlar. Ya da aklımızın sınırlarını ölçüyorlar.

Yahu dedik, A siyasi oluşumu kapattık, B oldu, B yi kapattık C oldu. Kapatmayalım…Hayır kapatalım. Ülkenin varlığına, birliğine tehdit oluşturacak her türlü siyasi oluşum doğmadan önlenmeli. Gerekirse alfabedeki tüm harfler bitene kadar, tüm isimler kullanılana kadar. Hepsi kapatılmalı. Bu ülke bir daha asla kendi varlığına kastedecek hiçbir siyasi oluşum, ayrılıkçı yayın yapacak medya ayağının faaliyetine asla ve asla izin vermemeli. Kimse bu ülkenin sokaklarında terör örgütlerinin kirli bayraklarını taşıma cesareti, bebek katili liderlerinin isimlerini haykırma cesaretini kendinde bulamamalı..

Sonra arkadaşıma döndüm. Dedim ki;

Sen yine de düşünme, düşünsen de ifade etme, bakarsın karşındaki daha yaman çıkar!