Tarih bilmek bugünü ve geleceği doğru yorumlamakta bize yardım eder” derler. Ama sanki biz geçmişten hiç ders almıyoruz, hep aynı şeyi yaşıyoruz. Türkiye şimdi bir dönüm noktasında. Sadece Türkiye de değil, bence insaniyet son asırda istikametini kaybetti. Kendi rahatı için düşmanını nükleer silahlarla ezmek gibi yollara sapıyorlar. Ama bunlara bakıp yılmamalı. Bu memlekete ve geleceğine güvenerek çok çalışmalı. Esas mesele fikir zenginliğidir. O yüzden ne olursa olsun fikir hürriyetini muhafaza etmek gerekiyor. Bu sözler Cambridge Uluslarası Biyografi Merkezi tarafından dünyada sosyal bilimler alanında sayılı 2000 bilim adamı arasında gösterilen Prof. Halil Ünalcık’a ait… Dört uzmanla birlikte hazırladığı eseri “An Economic and Social History of Ottoman Empire” bugün dünya üniversitelerinde el kitabı haline gelmiştir. İnalcık bu eserle, Osmanlı Türk tarihinin medeni yüzünü dünyaya tanıtmakla övünüyor.

Uluslar ası bilim alanında takdir edilen Prof.Dr. Aziz Sancar ve Prof. Halil Ünalcık isimleri ülkemizin değerleridir. Prof. Sancar'ın Nobel ödülünü aldıktan sonra dünyaya verdiği mesajlar bizleri duygulandırmıştı. Bir başka değerimiz Prof. Ünalcık’ın son günlerde yaptığı açıklamalar da yaşadığımız acı olaylara bir ışık yaktı:’ Karamsarlık korkaklıktır. Türkiye büyüktür. 1500 yıllık bir tarihimiz var. Canımızla, başımızla bu büyüklüğü devam ettirmeliyiz. Bırakıp kaçmak ihanettir bence. Eğer noksanlar varsa gidermeye uğraşmalıyız. Bu devletin tarihine yakışır şekilde yaşamalı ve çok çalışmalıyız.

Bazen olayları değerlendirirken uluslar ası deneyimlere kulak vermek gerekiyor. Özellikle bunlar dünyada marka insanlar ise daha dikkatli dinlemeliyiz.