24 Haziran 2018 Pazar günü yapılan erken genel seçimler öncesinde yaşanan eksiklikler ve yanlışlıklar devam ederse elbette yerel seçimlerde de Ak Parti kayıplar yaşayabilir.

3 Kasım 2002’den bu yana iktidarda olan Ak Parti, sık sık yaptırdığı anketlerle sürekli kendisini yenilemesi ile tanınıyor. 24 Haziran’da, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin ilk başkanı olarak lideri Erdoğan’ı seçtiren Ak Parti, Türkiye genelindeki oy sayısında ise düşüşler yaşadı. Kahramanmaraş’tan 1 kayıp olmak üzere Türkiye genelinde milletvekili sayısında da azalma oldu. Özetle; Erdoğan kazandı ama Ak Parti kaybetti.

Bu sonuçlardan sonra Cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan, balkonda ümit verici bir konuşma yaptı: “Ak Parti neden az oy aldı. Bu konuda ders aldık. Araştırma yapacağız” dedi.

Sizleri rakam bolluğuna boğarak istatistiksel bilgiler sunmak niyetinde değiliz. Zaten 24 Haziran sonrasında bol bol rakamlı analizler gördük. Bu zaman zarfında ulusal ve yerel medyadan derlediklerimizin ışığında biz de oy kayıplarının nedenlerine -naçizane- katkıda bulunalım istedik.

İktidar partisinde, seçimlerin ardından kapsamlı bir durum raporu hazırlanması için görevlendirmeler yapılırken, parti yönetiminde ilk değerlendirmeler de dile getirilmeye başlandı. Oy kaybı yaşanan iller arasında yer alan Kahramanmaraş ta mercek altına alınıyor. Türkiye genelinde yaşanan oy kaybına ağırlıklı neden olarak “yanlış aday” kararı ortaya çıkıyor.

AK Parti kurmayları da, oy kaybında en önemli etken olarak ‘yanlış aday belirlemeyi’ ve ‘ittifak uygulamasından kaynaklı oy kayması’nı gösteriyorlar.

Seçim öncesinde de sık sık ifade ettiğimiz gibi; iki pusulalı seçim Ak Parti’ye oy kaybettirdi.

Ak Parti 70 il’de oy kaybına uğradı. İlk analizlerde aralarında Kahramanmaraş’ın da olduğu 30’a yakın ilde adaylarla ilgili sıkıntı olduğu öne sürülürken, partinin söyleminin ‘kemik taban’ yüzde 30’a göre belirlenmesinin, farklı öncelikleri olan seçmeni uzaklaştırdığı yorumları da yapılıyor. ‘Yani aday belirlemesinde sözüne itibar edilen yüzde 30’luk kesim AK Parti’ye yetmiyor’muş.

Ulusal basında yer alan aşağıdaki habere bakalım:

7.1 PUANLIK KAYIP ARAŞTIRILIYOR

Edinilen bilgiye göre, seçmen tercihlerini daha geniş çaplı analiz etmek için yapılmasına karar verilen geniş kapsamlı çalışma dışında, parti yönetiminin yaptığı ilk analizler ve bölgelerden gelen ilk raporlar, partinin 7.1 puan gerilemesi ve 22 milletvekili kaybetmesinin ana başlıklarını ortaya koydu. İlk saptamalara göre, 30 civarındaki ilde, milletvekili listeleri ile ilgili seçmen açısından sıkıntı oldu. Özellikle sürenin kısıtlı olması nedeniyle parti yönetimi, adaylarını her zamanki yöntemleri kullanarak tarayamadı. Yeterli mülakatlar yapılmadan hızlı karar verildi ve kişisel referanslar dikkate alındı. Bu durum, en az 30 ilde sıkıntı oluşturdu. 8 milletvekili adayı için haklarında ortaya çıkan iddialar nedeniyle istifa etmeleri gündeme geldi, ikisi istifa etti.

SIKINTI OLAN İLLER İNCELENİYOR

1 Kasım 2015 seçimine kıyasla oy kaybının yüzde 10’un üzerinde olduğu ve büyük bölümünde adaylarla ilgili sorun yaşanan iller; Kırıkkale, Bayburt, Aksaray, Kayseri, Kilis, Konya, Düzce, Ordu, Adıyaman, Sivas, Malatya, Niğde, Erzurum, Kahramanmaraş, Kütahya, Erzincan, Elazığ, Samsun, Şanlıurfa, Yozgat, Gümüşhane, Iğdır, Hatay, Karaman, Osmaniye, Rize, Bolu, Trabzon ve Gaziantep olarak sıralandı.

AK PARTİ’DE KEMİK TABAN

AK Parti’nin yüzde 30’luk bir kemik oyu bulunduğu, seçim kampanyasında söylem ve dilin bu kemik kitlenin hoşuna gidecek şekilde belirlendiği, partinin icraatlarına ve Türkiye’nin geleceğine yönelik ekonomik vaatlerine göre tercih kullanan seçmene dönük olarak ise yeterli söylem geliştirilemediği ifade edildi.

MİLLİYETÇİ BLOK

Genel merkeze ulaştırılan raporlarda, seçmenin, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yanında durduğu, parti konusunda ise farklı bir tutum sergileyerek‘düşüncelerinin dikkate alınması’ mesajı verdiği yorumları yapıldı. Analizlerde şu değerlendirmeler dile getirildi: “Milletvekilliği seçiminde ittifak yasası AK Parti’ye kaybettiren, diğer partilere vekil kazandıran bir işlev gördü. 1 Kasım 2015 ve 24 Haziran 2018 Milletvekili Seçimi oranları kıyaslandığında, AK Parti’nin 11 il’de oylarını arttırdığı, 70 il’de ise oylarda düşüş olduğu ortaya çıkıyor. AK Parti, Kürt seçmen oylarında ciddi kayıplar yaşamadı. Diyarbakır, Muş, Hakkâri ve Şırnak’ta milletvekili sayısını da arttırdı. Bölgedeki Kürtler HDP’yi baraj altında bıraktı. Ama büyükşehirlerde sol kesimlerin desteğini alan HDP barajı aştı.”

Medya taramasında dikkatimizi çeken bir diğer çarpıcı yorum ise şöyle: “Bir kere metal yorgunluğu kavramının içi doldurulamadı. Alanda gezerken en çok gördüğüm eleştiri yeni yüzler yerine eski isimlerin listelerde geniş oranda yer bulmasıydı. Hangi ile gitmişsek liste tartışması gördük.

Denilebilir ki her zaman liste tartışması olur. Elbette olur ancak bu seçimdeki kadar liste eleştirisi hiç duymadım. Listelerden dolayı Ak Parti en az 20 vekil kaybetti. Parti büyükleri ve teşkilat mensupları da bu konuda eksiklik olduğunu kabul ediyorlar.

Teşkilatlarda hücre yenilenmesi beklentisi vardı. O nedenle bu seçimlerde temayül yoklamasına çok önem verildi. Teşkilatlar temayül yoklamasının neredeyse kesine yakın uygulanacağını düşünüyorlardı.

Temayül yoklamasının etkisinin az olması ve istifa eden il başkanlarının listelerde yer bulamayışı partinin çalışma azmini kırdı. Kabul etmek gerekir ki liste tartışmasının yaraları sarılamadı. Seçimlerin hızlı yapılması nedeniyle bu kırgınlıkların giderilmesine fırsat kalmadı.

Seçimlerde Ak Parti’ye en çok oy kaybettiren iki kesim vardı. Bunlardan birisi Ak Partili olduğu iddia edilen troller, ikincisi ise habercilikten, kaliteden, seviyeden uzak medya oldu. Şunu her zaman söylüyoruz.

Erdoğan manşetlerle çarpışa çarpışa geldi. Bizler 1994 yılında Erdoğan İstanbul Büyükşehir Belediyesine adayken biz de öğrenci olarak ona destek oluyorduk. Afiş asıyor bayrak sallıyorduk.

Uğur Dündar, Ümit Zileli gibi gazeteciler Erdoğan’ın üzerine geldiler. Ama Erdoğan bu medya düzenini yıktığı için kahraman oldu. Gazeteleri, televizyonları yene yene lider oldu.

Son dönemde ‘bizim medya’ dediğimiz kesim objektif soru sormak yerine Cumhurbaşkanımıza güzelleme yapıyor. Erdoğan’ın buna ihtiyacı yok. Erdoğan sahici bir lider. Suni imajlara ihtiyacı yok. O nedenle Erdoğan’ı destekleyen gazete ve TV’lerin çok olması avantaj olmadı.

Milletvekillerinin bir kısmı halktan koptu. Ekonomik ve sosyal pastadan daha fazla pay alma çabası içerisine girenler oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı millet bir nedenden dolayı seviyor. Tek kelimeyle samimi bir lider. Halkla iletişiminde samimi. Dini konularda samimi. Milletle konuşmada samimi. Ümmetle konuşmada samimi.

Makam, mevki, para pul Erdoğan’ı bozmadı. Bu dünyanın fani olduğuna inandığı için baki kalan bu kubbede hoş bir seda bırakmak istiyor. Milletvekillerinin bir kısmında medeniyet inşa gayesi kalmamış. Ak Parti sıradan bir parti değil ki. Medeniyet tasavvuru olan bir parti. Yeni dönemde adalet ve ahlak merkezli medeniyet siyasetine dönmek zorundadır.

Yine alanlarda en çok gördüğümüz korku ve endişe ülkemizin otoriterliğe kayıp kaymayacağı konusuydu. Ak Parti 16 yıldır iktidarda olmasına rağmen özel yaşama müdahale hiç etmedi. Buna rağmen OHAL’den dolayı milletin bir bölümü özgürlük endişesine kapıldı. Demokrasi ve özgürlük vurgusunun daha da artması gerekiyor.

Yine alanda gördüğüm bir başka eleştiri, FETÖ ile yapılan mücadeleye ilişkindi. (FETÖ ile mücadele edilirken siyasi ayağına dokunulmuyor, parası olan serbest kalıyor) eleştirileri oldu.

Bu konuda gerçek bu olmasa da algı en azından böyle. FETÖ ile mücadele edilirken kesinlikle mücadele eşit ve adil olmalıdır. Özellikle İç Anadolu’daki oy kayıplarının bir kısmında FETÖ’cüler ve yakınlarının da etkisi oldu.

Son olarak dolardaki artış, petrol fiyatlarındaki artış, enflasyonun yüksek çıkması halkımızı endişeye sevk etti. Ekonomideki dalgalanma, tarım sektöründeki yetersizlikler milletimizin negatif tavır almasına neden oldu. Ak Parti bu milletin umududur. Mazlumların umududur. Bu eksiklerini gidermesi faydalı olacaktır. O nedenle biz de kendi çapımızda eksik gördüklerimizi yazdık. Umarım hayır olur.”

Evet, derlediğimiz ve bizim de dile getirdiğimiz yorumları gerçekten dikkate alarak gereğini yapmak Ak Parti’nin menfaatine olacaktır.  

Ak Parti’nin kalesi olan illerden Kahramanmaraş’taki eksiklikler ise daha titizlikle incelenmelidir. Yerel seçimler öncesinde bütün teşkilatlar masaya yatırılmalı, ana ve alt kademeler irdelenerek elemeler ve güçlendirmelerle revizyon mutlaka yapılmalıdır.

Eğer eksiklik ve yanlışlıklar giderilemez ya da giderilmez ise 29 Mart 2019’da yapılacak yerel seçimlerde Ak Parti, belediyelerde kayıplar verebilir. Belediye kayıpları da Ak Parti’ye büyük zarar verir.

Dost acı söyler ama doğruyu söyler.

Bizden uyarması.

MUSTAFA NURİ ŞİRİN

e-mail: [email protected]