Bundan yaklaşık 805 yıl önce ,biri Fransa’dan diğeri Almanya’dan iki çocuğun önderliğinde; 7-14 yaşlarında 50.000 çocuğun haçlı seferine çıkmasıyla bir trajedi yaşandı...1212'de Fransa'da ve Almanya'da başlayıp Akdeniz'de sonlanan , 50 bin çocuğun acı öyküsü...

Haçlı Seferleri hareketini papalığın tarihi bir misyonu olarak gören Papa III. Innocentius (1198-1216) zamanında Avrupa'da Haçlı ruhu hep canlı tutulmuştu. Papa Innocentius, Doğu'ya yeni bir sefer daha yapılabilmesi için ısrarla faaliyetlerine devam etmiş ve vaizler Avrupa'nın her tarafını dolaşarak halkı yeni bir Haçlı seferine katılmaya davet etmişlerdi.

Papa III. Innocentius Kudüs’ü Müslümanlardan kurtarmak için yaptığı çağrıda, Hristiyan dünyasının Müslümanlar karşısında alınan yenilgileri günahlarınına karşılık Tanrının bir cezası olarak değerlendirmeleridir. Saf, günaha bulaşmamış çocuklarla sefere giderlerse kutsal toprakları almak adına Tanrı çocukların arzusunu geri çeviremeyecekti ve kutsal topraklar geri alınacaktı. İşte çocuklar da Avrupa'da yıllardan beri durmadan devam eden bu çağrıların etkisinde kalıp 'kutsal toprakları kurtarmak' iddiasıyla harekete geçtiler.

1212 yılının Mayıs ayında Etienne adında bir Fransız çocuğu , St. Denis kentindeki manastırın önünde konuşmalar yapmaya başlar. On iki yaşında bir çoban olan bu çocuk, yeni yapılacak haçlı seferinin öncülerinin çocuklar olması gerektiğini iddia eder. Bunun sebebinin de efsanelerde anlatılan Hz.Musa karşısında açılan Kızıldeniz gibi, Akdeniz'in de onların önünde açılacak olduğunu savunmasıdır. Binlerce aile ona inanır ve çocuklarını onun yanına gönderir.Ellerinde seferin sembolü olarak seçilen ve üzerinde altın renginde üç zambak bulunan mavi bir bayrak taşıyorlardı.Sefere katılanların hepsi yaya idi.

Günlerce sürecek olan bir yürüyüş başlar. Bir kısmı daha yolu yarılamadan geri dönerken, bir çoğu daha Akdeniz kıyısına varmadan açlık ve susuzluktan yolda ölür. Marsilya’ya varanları ise önlerinde açılmayan deniz yıldırmaz ve yedi gemi ile bu sefer deniz yolculuğuna başlarlar. gemilerden ikisi fırtınada batar. öteki çocuklar ise esir tüccarlarının eline düşüp satılırlar.

Aynı tarihlerde Almanya’da da binlerce çocuk Nikolaus isimli bir çocuğun peşinde sefere başlar. Rüyasında meleklerin ona kutsal toprakları Arapların elinden alacağının müjdelediğini söyleyen Nicholas, kendisine denizi yaracak ve yolu açacak mucizenin verildiğine inanmaktadır. Büyüklerin yapamadıklarını onlar yapacaklardır, çünkü masumiyetleri onları güçlendirmekte ve korumaktadır. Stephen 30.000, Nicholas ise 20.000 çocuk toplar. Her ikisi de çok etkileyici konuşmacılardır ve öncelikle davalarına kendileri en içten duygularıyla inanmışlardır. Onları dinleyen çocuklar aynı rüyaya ortak olmuştur ve kutsal yolda başarıya ulaşacaklarına kesinlikle inanmışlardır onları bekleyen son da Fransız çocuklarınkiyle aynı olur.

Çocuklarını kaybeden aileler, oğlunu bu harekete teşvik ederek böyle bir felakete yol açmakla suçlanan Nikolaus’un babasını yakalayarak astılar.

Haçlılar'ın sebep olduğu dünyanın en büyük çocuk katliamı..Avrupa tarihinden dillendirilmeyen bir karanlık sayfa...Kahramanlık hayalleri, zafer tutkusu ve masum inançla dolu binlerce çocuğun hazin sonu...