29 Ekim Salı günü, Cumhuriyetimizin 96. yılını kutlayacağız.

Cumhuriyet’, bizim dilimize Arapçadan geçen bir kelimedir. Bütün halkın idaresi’ demektir. Bu kelime ‘Cumhur’dan yani halktan çıkar.

Halk, belirli zaman aralıklarında oy vererek, yine halktan olan yöneticilerini seçer.

Cumhuriyet kelimesi, I. Dünya Savaşından evvel hangi devlette olursa olsun pek hoş karşılanmazdı.

Büyük devletler içinde sadece Fransa Cumhuriyetti. Bir de o zamanlar yükselen bir devlet konumunda olan Amerika Birleşik Devletleri bir cumhuriyetti Bu iki Cumhuriyet, Batı dünyasında yeni bir atılımdı.

Peki, Cumhuriyet yönetimine nasıl kavuştuk?

3 Nisan 1920’de, Ankara’da, Kurtuluş Savaşını yürüten Mustafa Kemal önderliğinde bir meclis kuruldu. Meclis hükumeti yeni yönetim şeklinin ilk adımları oldu.

Meclis en başta padişahı reddetmese de,  adı konmayan Cumhuriyet, fikren ortaya çıkmaya başlamıştı.

Kurtuluş savaşının tamamlanmasının ve Lozan antlaşmasının imzalanmasından sonra rejim tartışmaları yaşanmış, kendisi bir hükumet olan TBMM'de yönetim biçimi ile ilgili tartışmalar başlamıştı.

25 Ekim 1923… Başbakan Fethi Okyar’dı. Bu dönemde, bir hükümet bunalımı ortaya çıktı ve kriz çözülemedi.

Kargaşa arttıktan sonra Atatürk, kabinenin, ordunun başındaki Fevzi Paşa haricinde, tamamen istifasını ister ve meclis içindeki muhaliflerin tonlarca liste oluşturup dağılmaları ortamını hazırlar.

Bu olay Mustafa Kemal’e Cumhuriyeti ilan etmek için beklediği fırsatı verdi. 28 Ekim 1923 akşamına kadar hükumetin kurulamaması üzerine Mustafa Kemal, Çankaya Köşkünde arkadaşlarına “Yarın Cumhuriyet’i ilan edeceğiz” dedi. O gece İsmet Paşa ile birlikte 1921 Anayasasının bazı maddelerini değiştiren kanun tasarısını hazırladı. “Türkiye Devletinin hükumet şekli cumhuriyet’tir” hükmünün yer aldığı tasarı üzerinde TBMM’de yapılan konuşmalardan sonra Cumhuriyet’in ilanı kabul edildi.

29 Ekim 1923: Cumhuriyet ilan edildi. Cumhuriyet’in ilanından sonra cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı. Gizli oylamada 158 milletvekilinin tamamının oyunu alan Gazi Mustafa Kemal Paşa, TBMM tarafından yeni Türk devletinin ilk cumhurbaşkanı seçildi. Mustafa Kemal konuşmasında “Türkiye Cumhuriyeti mesut, başarılı ve muzaffer olacaktır” dedi.

Meclis, ‘Yaşasın Cumhuriyet’ sesleriyle dalgalanır. Osmanlı döneminde de nazırlık yapan Abdurrahman Şeref Bey, konuşmasıyla işi özetler:

‘- Hakimiyeti milliye, kayıtsız şartsız milletindir...Kime sorsanız sonuç,Cumhuriyet demektir.Doğan çocuğun adıdır.Ama bu ad bazılarına hoş gelmezmiş...Varsın gelmesin.'

Tarihçi Arnold Toynbee: ¨…Biz batılıların 400 yılda kurduğumuz uygar kurumları Atatürk, ülkesinde dört yılda kurmayı başardı.¨ diye yazar.