Pazartesi günkü yazımın son cümlesi: Bir ülkedeki toplam tasarrufların artışı, ülkenin üretim düzeyini dolayısıyla refahını arttırır…

Damlaya damlaya göl olur misali, vatandaşımız ne kadar çok tasarruf yaparsa finans sistemine o kadar kaynak gelir ve gelen bu kaynak yatırıma dönüşür…

Ancak tasarruflardaki artışa aynı anda ve miktarda yatırım artışı eşlik etmez ise beklenen etkinin aksine, üretim kısılır ve refah düşer…

Tasarruf araçları arasında “altın’ en fazla tercih edilen tasarruf aracı olma özelliğini koruyor. Şimdi ekonomiye katkı sağlamayan, altın dosyasını açıyorum…

Türkiye Merkez Bankası altın rezervi: 396,5 ton… ABD 8 bin 133 ton, Almanya 3 bin 377 ton… Almanya’nın altın rezervinden fazla rakam ise Türk halkının yastık altında; 4 bin ton altın… Dünyadaki altın stokunun yüzde 8’ine sahip… Geçen yıl 205 ton altın ithal edilmiş… Bazı ekonomistler yastık altındaki altının 5 bin ton olduğunu söylüyorlar.

Anadolu’da tarihi 5 bin yıl öncelere dayanan altın ve takı kültürü günümüz Türkiye’sinde hala geleneksel yapısını koruyor. Düğünde, nişanda, sünnette ve değişik törenlerde takı olarak ilk sırayı alan altın, sıkıntılı günlerde kullanılmak üzere yurttaşlar tarafından yastık altında tutulurken, hatırı sayılır bir altın rezervine de kaynaklık ediyor. Ama evlerde saklanan bu altınlar ekonomiye hiçbir fayda sağlamıyor.

Eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, kadınların büyük bir servetle dolaştığına da dikkat çekiyor: “Yastık altındaki 5 bin ton altın Birinci Dünya Savaşından bu yana geçen zaman içerisinde oluşan stok. Türk halkının biriktirdiği bu altın kasalarda, kadınların parmağında, boynunda, kolunda dolaşıyor. Ekonomi dışına çekilmiş bir kaynak. Eğer altın yerine bankada mevduat olsa ve banka bunu girişimciye kredi olarak verse, kredinin maliyeti düşecek daha fazla yatırım yapılacak, daha fazla üretim olacaktı.”

Türkiye'nin son yıllarda cari açık sorunu yaşamasına gerekçe özel sektör… Bankaların dışarıdan aldığı borç 140 milyar dolar…

Türk insanı altın tasarruflarını bankalarımıza yönlendirse dışarıdan borçlanmaya gerek duyulmayacak… Finans kaynaklarımız yerli olduğunda ise küresel ekonomik saldırılara karşı daha dik duruş sergileyeceğiz.

Reçete ise Türk halkında… Yastık altındaki altın stokunun günümüz şartlarındaki 4 bin ton karşılığı: 584 milyar lira…5 bin ton karşılığı:730 milyar lira… Hesap ortada… Ekonomiye kazandırılması gereken büyük bir finansal kaynak yastık altında… 

Milli görev ekonomi kurumlarımıza düşüyor... Seferberlik her zaman cephede olmaz... Bu da ekonomik seferberlik... Altın tasarrufunun, ekonomiye, finans sistemine ve Merkez Bankamızın rezervlerine kazandırılması için vatandaşımız aydınlatılmalı... Dış kaynaklı döviz kurlarındaki spekülatif dalgalanmalara ancak böyle cevap veririz.