O kara kapkara gecenin üzerinden tam üç yıl geçti.O şanlı ve onurlu direnişte 250 şehit verdik.İki binin üzerinde gazimiz oldu.

Ve 15 Temmuz’da dünya,Türk’ün yazdığı son destana şahit oldu.

Ama bir eksikliğimizi de dile getirmeden geçmeyeceğim.Millet olarak duygusal olduğumuz kadar ,çabuk unutan bir belleğimiz de var.

Türk tarihine baktığımızda, kara bir leke olarak kalan sayısız kırılmalar mevcut.Ama zaman geliyor, tarih tekerrür ediyor; uluslararası operasyonların kuklası olmaktan bir türlü kurtulamıyoruz.İktidar kavgaları,darbeler,suikastlar,ayaklanmalar..Kazananlar belli...Peki,kaybedenler?..Sadece bizler!.

Olmuyor,olamıyor.Zaman geliyor acıları yeniden yaşıyoruz.Mesele,yaşananlardan ders almak...

Unutmamak,unutturmamak!..

Unutmamak için 8 yaşanmış hikaye...Daha hayatlarının baharında iken, ölüme meydan okuyarak şehadete doğru yürüyen 8 fidan...

Abdullah Tayyip Olçok (1999 - 15 Temmuz 2016)

15 Temmuz gecesi Abdullah Tayyip, babasını yalnız bırakmadı."Sen nereye ben oraya" diyerek birlikte omuz omuza ellerinde bayraklarla Boğaziçi köprüsüne yürüdüler.

Babası askerleri ikna etmeye çalıştı. İkna olmayacaklarını anladığı için de Abdullah Tayyip’i güvenli bir yere almak istedi. Ancak o sırada hain darbeciler Erol Olçok’a ateş etti. Babasına yardıma koşan Abdullah Tayyip ise 2 zırh delici mermiyle yere yığıldı. Abdullah Tayyip olay yerinde, babası Erol Olçok ise hastanede şehit düştü.

Engin Tilbaç (2000 - 15 Temmuz 2016)

Henüz 16 yaşında olan Engin Tilbaç, 15 Temmuz gecesi darbe girişimini protesto ederken tankın altında kalarak şehit oldu. Yüzü tanınmaz halde olduğu için kimliği tespit edilemeyen Tilbaç’ın ailesi, üç gün boyunca Tilbaç’ı aradıktan sonra sonucu DNA testi ile gencin hayatını kaybettiğini öğrendi. Genç şehidin annesi zihinsel, babası fiziksel engelliydi.

Özgür Mustafa Karasakal (2000 - 15 Temmuz 2016)

Mustafa Karasakal, iki kardeşi, babası ve kuzeni ile birlikte Kızılay’a gitti. Ellerinde bayraklar ve tekbir sesleriyle Genelkurmay Başkanlığı’nın önüne kadar kalabalıkla birlikte yürüdüler. Darbeci hainler tankları kalabalığın üstüne sürdü. Tank namlusunu indirdi ve insanların bir kısmını köprüden aşağı attı, bir kısmını ezdi. Karasakal ve ailesi Genelkurmay duvarının dibine sığındılar ancak helikopterden ateş açıldı ve kurşunlar 17 yaşındaki Özgür Mustafa Karasakal’a isabet etti. Vurulan Karasakal, babasının ayaklarının dibine yığıldı. Ambulanslar darbecilerin engellemeleri sebebiyle müdahale edemedi ve 17 yaşındaki Özgür Mustafa Karasakal orada şehit oldu.

Halil İbrahim Yıldırım (2001 - 15 Temmuz 2016)

Halil İbrahim, saat 01.00’de babası Bahattin Yıldırım ile Bayrampaşa Emniyet Müdürlüğü önündeki kalabalığa doğru ilerledi. Heyecanlı adımlarla yürüyen Halil İbrahim, bir anda yere düştü. Oğlunu yerden kaldırmaya çalışan baba Yıldırım, başındaki kanı görünce oğlunun vurulduğunu anladı. Oğlunu hastaneye götüren Yıldırım’a ilk olarak kurşunun başını sıyırdığını söylemişti. Ancak kurşunun Şehit Halil İbrahim’in başına isabet ettiği anlaşıldı.

Mahir Ayabak (1999 - 16 Temmuz 2016)

Şehit Mahir Ayabak, 15 Temmuz gecesi garsonluk yaptığı pastanede saat 23.30’a kadar çalıştı. darbe girişimine karşı gelmek için yola çıkan Ayabak, Atatürk Havalimanı’na doğru harekete geçti. Arkadaşları ile buluşup kalkışma için ayaklanan halkın toplandığı havalimanı pistine girdi. Darbeci askerlere karşı savunmaya geçen Ayabak ve diğer siviller, 3 kez FETÖ’cüler tarafından tarandı. Mücadeleye havalimanında devam eden ve ikinci ateşli saldırıda da yara almayan Mahir Ayabak, üçüncü saldırıda vuruldu ve ayağa kalkamadı. 17 yaşındaki Mahir, son nefesini şehadet parmağını kaldırıp şehadet getirerek verdi. Mahir Ayabak, Atatürk Havalananında ilk şehit düşenler arasındaydı.

Mutlu Can Kılıç (1998 - 16 Temmuz 2016)

Ailesinin ilk göz ağrısı olan ve 8 yıl hasretten sonra dünyaya gelen Kılıç, garsonluk yapıyordu. Babasıyla beraber gece yarısından sonra dışarı çıkan Kılıç, hasta yatağından kalkarak vatanı için mücadele etmeye gitti. Ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin önünde vurularak darbenin en genç şehitlerinden biri oldu. Öğrenimine açık öğretimden devam eden Kılıç’ın 14 yaşında bir de kız kardeşi vardı.baba Bilal Kılıç, oğlunun grip olduğunu ve hasta yatağından kalkarak darbeci hainlerin karşısına çıktığını ifade etti.

Rüstem Resul Perçin (1998 - 16 Temmuz 2016)

15 Temmuz gecesi darbecilerin kalkışmasını televizyon ekranlarından öğrenen henüz 17 yaşındaki Rüstem Resul Perçin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısını beklemeden Beştepe’ye koştu ve orada kurşunların hedefi olarak darbenin en genç şehitlerinden biri oldu Amcası Mustafa Perçin, ağır yaralanan Resul’ü alıp hastaneye götürmek istedi. Ancak darbeciler “yaklaşma vururuz” dediler ve Resul’ü almasına izin vermediler. Şehidin amcası, ağır yaralanan yeğenini bir süre sonra güçlükle alarak Turgut Özal hastanesine götürdü. Ancak FETÖ’yle irtibatı olan hastane ‘çok kalabalık’ bahanesi ile Resul’ü kabul etmedi. Resul oradan Gazi hastanesine götürüldü ve orada da şehit oldu.

Uhud Kadir Işık (1999 - 16 Temmuz 2016)

15 Temmuz sabahı, asker olabilmek için Kara Harp Okulu’nda astsubaylık sınavına giren Uhud Kadir Işık, aynı günün akşamında Meclis’in önünde yaralılara yardım ederken şehit edildi. Uhud Kadir Işık, 15 Temmuz sabahı sağlık astsubayı olmak için sınava girmişti. Babası sınavın nasıl geçtiğini sorduğunda, “İmtihan çok iyi geçti. Sporu geçtim, yarın mülakata gireceğim. Büyük ihtimalle kazanırım” demişti.