43-Millî Teşkilât kurulduktan sonra şehirde hangi hazırlıklar yapmıştır?

Cevap: Bu konuda yapılan hazırlıkları maddeler halinde sıralayacak olursak;

Millî Mücadeleye taraftar olanların teşkilâta alınması tespit edilmiş bir yemin merasimiyle yapılmaya başlanır. Teşkilatın nizâmnâmesinin hazırlanması için Sivas Kongresi tarafından gönderilen “Anadolu ve Rumeli Müdafa-i Hukuk Cemiyeti Nizâmnâmesi”nin hükümetten alınarak, Maraş’a uyarlaması için Evliya Efendi’ye vazife verilir. Evliyâ efendi bu vazifeyi başarı ile icra eder.

Harbe hazırlık kapsamında şehrin bölgelere bölünmesine karar verilir. Buna göre şehir birbirine bitişik mahallelerden oluşan 10 mıntıkaya ayrılır. Çavuşlu, Bektûtîye, Restebaiye, Acemli, Kayabaşı, Divanlı, Ekmekçi, Cığcığı (Nahırönü), Alemli, Hatunîye (Şekerli) şeklindeki her mıntıkanın başına bir reis atanır.

Bu mıntıka reisleri mahallede teşkilatlanma, savunma hazırlıkları, hedef noktaları belirleme, teşkilata çeteler toplama ve eğitme, lojistik yığınak yapma gibi faaliyetleri yaparak harp hazırlıklarını tamamlamakla mesul tutuldular. Terhisten dönmüş efrad ve esaretten kurtularak gelmeyi başarmış zabit ve erat, çetelerin eğitilmesinde önemli vazifeler gördüler. Ayrıca her mıntıka reisi teşkilatın lideri Arslan Bey’in emir ve komutası altında harekât planlarından mesuldü.

Teşkilatın mali yapısı için para sandıkları oluşturularak para toplama süreci başlatıldı. Çuhadarzâde Hacı Mehmed Efendi millî mücadele için bir defada 500 altın bağışlayarak göz yaşartıcı bir fedakârlıkta bulundu.

Silah temini işine başlandı. Maraş içi ve dışından silah teminine girişildi.

Gıda, erzak, tıbbî malzeme gibi her türlü ihtiyaç malzemesinin depo edilmesine başlandı. Her mıntıkada bu iş için özel yerler tespit edildi.

Şehirde her tarafa barikatlar kurulmaya, siper ve hendekler kazılmaya başlandı.

Maraş’a dışarıdan gelecek Fransız destek kıtalarının yola çıkışını bildirmek üzere civara istihbarat elemanları gönderildi. Özellikle İslahiye’ye tüccar kılığında gönderilen bir kişi Fransızların hareketlerini yoldaki postalar vasıtasıyla Maraş’a günü gününe bildirmeyi başarmıştır.

Sivas’la ve İstanbul’la haberleşmeyi sağlamak için Fransız etkisinden uzak, güvenli bir yere telgraf kurulması kararlaştırıldı. Telgraf önce Sarıçukur’a kuruldu, daha sonra Maksutlu’ya taşındı. Böylece millî mücadele boyunca yurdun her yanıyla haberleşme imkânı kesintisiz sağlanmış oldu.

Köylerde de teşkilat kurulup, çeteler teşkil edilmesine karar verildi. Muharrem ve Zafer Bayazıt Beyler Bertiz köylerinde, Yenicekale Nahiye Müdürü Nuri Bey batı köylerinde, Muallim Hayrullah Bey Türkoğlu-İmalı yöresinde çeteler oluştururken, Pazarcık Bölgesinde Atmalı Aşireti Reisi Yakup Hamdi Ağa, Sinemili Aşireti Reisi Tapo Ağa, Göğnüklü Çerkez Uzun Yusuf Ağa, Batumlu Ali Efendi, Karayılanoğlu Mehmed Bey gibi çok sayıda vatanperver insanlar çeteler teşkil etmişlerdi. Bu çeteler hem takviyeye gelen Fransız kuvvetleriyle şiddetli çatışmalara girdiler, hem de başta Yenicekale ve Zeytun olmak üzere, köylerdeki Ermenilere göz açtırmadılar.

 Sivas kongresi ile daimi surette temas halinde bulunuldu. Millî mücâdele boyunca gelişmeler hakkında telgraf vasıtasıyla karşılıklı haberleşme kesintisiz olarak sağlandı.

Şehir içinde yaşayan Müslüman, Ermeni, Yahudi ahaliye nasihatlar edilmesine karar verildi. 5 Aralık günü belediye dairesinde toplanan ahaliye, Nakibüleşrâf Dayızâde Hafız Muhammed Emin Efendi tarafından birlikte barış içinde yaşamanın ve yabancıların kışkırtmalarına kapılmamanın önemini içeren bir konuşma yapıldı. Konuşma tesirli olmuş olacak ki, Taşnak liderlerinden Misak, hocaya ölüm tehdidi içeren bir mektup göndermekte gecikmedi.

Başta Antep olmak üzere çevre illere mektuplar gönderilerek teşkilâtlanmaları istendi.

44-Silah ve cephane temini nerelerden ne şekilde gerçekleştirilmiştir?

Cevap: Jandarmanın gizli deposundaki 850 silah ve 1000 sandık kadar cephane Jandarma Bölük Komutanı Çerkez Yüzbaşı Mahmud Bey’in sorumluluğu almasıyla, bir kısmı büyük bir gizlilik içinde, diğer kısmı da kurulan tertibatla ani bir baskın havası içerisinde cebren alınarak mahallelere dağıtıldı. Ancak cephanenin çoğu silahlara uymadığı için bu mermilerden yeterince faydalanılamamıştır. 

Zafer Bey’in çalışmalarıyla Elbistan teşkilatı üzerinden 150 civarında silah ve cephane, Andırın’dan Zülfikâr Ağa’nın gayretleriyle 84 tüfek ve cephane temin edildi.

Sivas, Malatya, Harput üzerinden elde edilen silah ve cephane Pazarcık tarafına getirildi. Yine ilçe ve köyler de, kendileri için çeşitli yerlerden silah ve cephane temin etmişlerdir.

Temsil Heyeti tarafından Sivas-Göksun üzerinden çeşitli miktarda makinalı tüfek, top, silah, cephane, asker sevkiyatı gerçekleştirildi.

Ayrıca gerek şehir dışındaki çatışmalarda, gerekse şehirdeki çatışmalarda çeşitli miktarlarda silah ve cephane ganimet olarak alınmıştır.

Bunlarla birlikte ahalinin kendi elinde bulunan silahlar, fertlerin kendi gayretleriyle civardan temin ettikleri silahlar, Maraşlı tüfek ustaları tarafından mekanizmaları tamir edilerek kullanılabilir hale gelen silahlar da, harbin silah ve cephane ihtiyacını karşılamıştır.

45-Sivas Kongresi ile temas ne zamandan itibaren kuruldu? Temsil Heyeti’nin millî mücadeleye hangi katkıları oldu?

Cevap: Sivas’taki millî kongrenin hemen ardından 11 Eylül 1919 tarihli telgrafla kongre kararları ve “Anadolu ve Rumeli Müdafa-i Hukuk Cemiyeti”nin kuruluş nizâmnâmesi mutasarrıflık makamına gönderilmiş idi. Daha sonra bu nizâmnâne esâs alınarak Maraş Müdafa-i Hukuk Teşkilâtının da nizâmnâmesi oluşturuldu.

Sivas Kongresinden sonra Temsil Heyeti Lideri Mustafa Kemâl, Maraş’taki durumu daha yakından takip etmek ve gerekli tedbirleri almak üzere 3. Kolordu Kumandanı kurmay Albay Selahaddin Adil Bey’i Elbistan’a gönderir. Yine halkın teşkilatlanmasını ve millî mücadeleye hazırlanmasını sağlamak üzere Yüzbaşı Asaf Bey’i (Kılıç Ali) Maraş ve Havalisi Umûm Kuva-yı Millîye kumandanı olarak görevlendirir (2 Ekim 1919). Ayrıca bir süvari müfrezesiyle Yüzbaşı Kurtoğlu Selim Bey’i (Yörük Selim) bölgeye sevk eder.

Kılıç Ali, Elbistan’dan Pazarcık’a geçecek ve orada faaliyetlere başlayacaktır. Pazarcık’ta Maraş Heyet-i Merkeziye Lideri Arslan Bey’le temas kurarak koordinasyon sağlamıştır. Pazarcık üzerinden sık sık Maraş’taki Fransız Komutanı General Keret’e ağır tehditler içeren telgraflar çekerek psikolojik harp taktikleri uyguladı ki, bu Keret üzerinde ciddi tesir yaparak, onun çeşitli adımlar atmasına sebep oldu. Harbin başladığı hafta da Maraş’a gelerek, şehrin doğu cephesindeki kuvvetlerin idaresini üzerine almıştır.

Yörük Selim Bey ise, emrindeki kuvvetlerle harp başladıktan sonra Maraş’a gelerek, Sulu Tarla-Kışla istikametindeki harekâtlara katılacaktır. Bunların yanında çeşitli rütbede zabit, piyade, süvari ile silah ve cephane de Sivas üzerinden Maraş’a ulaştırılarak mücadeleye katkı sağlandı.

Temsil Heyeti, Maraş’a çeşitli emirler göndererek, talimatlar verdi. İşin siyasal ayağını da ihmâl etmeyen Heyet-i Temsiliye, her vesile ile tüm yurdu, hatta dış dünyayı süreç boyunca bilgilendirdi. Böylece Maraş ve güney vilayetlerimizin sesinin duyurulmasında etkili bir propaganda çalışması yaptı. Çeşitli vilayetlerde mitingler, protesto gösterileri yaptırdı, telgraflar çektirdi, yardım toplanmasını sağladı, İrade-i Millîye Gazetesi vasıtasıyla gelişmeleri sıcağı sıcağına tüm yurda duyurdu.

Maraş’ta meydana gelen gelişmeler hem harp başlamadan evvel, hem de harp sırasında düzenli olarak Temsil Heyetine bildirerek, sürekli bir temas hali sağlanmıştır.

Bütün bunlarla birlikte Temsil Heyeti tarafından herhangi bir çatışmaya girilmemesi konusunda uyarıcı birçok telgraf emri de gönderildi. Maraşlı ile Fransızlar arasındaki askeri üstünlüğün Fransızlar lehine olmasından dolayı, girilecek çatışmanın çok kötü sonuçlar doğuracağı kaygısı, Temsil Heyeti’nin bu emirlerinin ana sebebidir. Ancak harp başladıktan sonra zaferle neticelenmesi için yukarıda bahsettiğimiz birçok adım atılmıştır.

46-İstanbul Hükümeti ile bu süreçte neler yaşanmıştır?

Cevap: Bayrak Hadisesinden hemen sonra 1 Aralık 1919’da Mutasarrıflık makamından Dahiliye Nezâretine yaşananları anlatan genişçe bir telgraf çekilerek, İstanbul bilgilendirilmiştir.

16 Aralık’ta General Keret’le yapılan müzakerenin sonucu Mutasarrıf Vekili Cevdet Bey tarafından yine Dahiliye Vekâletine telgrafla bildirilmiş ve durumun günden güne kötüye gitmekte olduğu anlatılarak, İstanbul hükümetince gerekli tedbirlerin alınması istenmiştir. İlerleyen zaman içinde de gelişmeler, telgrafla Dahiliye Nezâretine bildirilmeye devam edecektir.

Ocak ayı ortalarında mutasarrıf vekili Cevdet Bey, çıkacak hadiselerin mesuliyetinden çekindiği için, Dâhiliye Vekâletinden görevi bırakacağını ve yerine başkasının görevlendirilmesini isteyen bir telgraf çekerse de cevap bile alamaz.